Ana içeriğe atla

Psikolojik İlk Yardım| Seminerden kısa notlar 13.11.2020

PSİKOLOJİK İLK YARDIM


Kriz nedir?

Kriz, geçmişten etkilenen ve geleceği etkileyen şey olarak tanımlanır.

Buna bağlı olarak 2 tür önemli kriz vardır.

1)Gelişimsel kriz

2)Durumsal kriz  

1)Gelişimsel Kriz: Başımıza gelebileceğini tahmin ettiğimiz, kısacası öngörebildiğimiz krizlerdir. 
Örneğin: Okul çağı gelen bir çocuğun okula başlaması, ergenlik çağına girmek vb.  
2)Durumsal Kriz: Önceden kestirilemeyen, bireyi tehdit eden kriz türüdür.
Örneğin: Boşanmak, trafik kazası geçirmek,ölüm,iş kaybı,savaş/göç/doğal afet gibi travmatik olaylar.    
 

Krizler insanları nasıl etkiler?

Kriz durumunda bir insanda ortaya çıkabilecek duygu durumları şunlardır:

  • şok
  • üzüntü
  • korku ve kaygı
  • güvensizlik
  • suçluluk duygusu
  • değersizlik
  • öfke
Bu duygu durumlarını da duygusal, fiziksel, zihinsel , sosyal ve davranışsal olarak ayıracak olursak:

Duygusal belirtiler:

  • şok
  • üzüntü
  • öfke
Fiziksel belirtiler:

  • Görünürde fiziksel bir rahatsızlık olmadığı halde varmış gibi hissetmek.
Zihinsel belirtiler:

  • Unutkanlık
  • Olayın sürekli zihinde canlandırılması
Sosyal belirtiler:

  • İçine kapanma
  • Güvenli olmayan yakınlaşma
Davranışsal belirtiler:

  • Öfke patlamaları
  • Aşırı yeme

Bir krizden etkilenmemizi önceki zamanlarda yaşadığımız şeyler etkiliyor.

Bunun yanı sıra yaş, gelişim dönemi, ailenin durumu algılayış şekli gibi şeyler çocuklardaki stresi belirleyici faktör oluyor.

Tepkiler

Tepkiler, kişiden kişiye ve zaman içerisinde değişebilir. (İlk 2 hafta belki 1 ay sonra travma hala gözleniyorsa buna TSSB yani Travma sonrası stres bozukluğu denilebilir.)

Travma yaşamış kişiler, onların vermesini beklediğimiz tepkileri vermeyebilirler.

Kriz durumunda kişi, beklenmedik tepkiler de verebilir.

Tepkileri neler etkiler?

  • Yaş 
  • Olayın ne zaman gerçekleştiği    
  • Olayın şiddeti    
  • Aldıkları destek
  • Olayın ne kadar sürdüğü    
  • Kişinin ruh sağlığı geçmişi    
  • Kişinin akıl sağlığı geçmişi
  • Önceki üzüntü verici olaylardaki deneyimler    
  • Kişinin fiziksel sağlığı

Kriz sonrası yardımı zorlaştıran faktörler

  • İnsanlardaki güvensizlik    
  • İnsanlardaki umutsuzluk    
  • Suçluluk hissedebilenlerin yardım almayı reddedilecek olması
  • İnsanlarda hayal kırıklığı yaşamaktan dolayı korku oluşabilir
  • Üzücü olaylar konuşmak istememe    
  • Damgalanma korkusu (Destek alırsam deli olduğumu düşünürler gibi)

Kriz sonrası yardımı kolaylaştırmak

  • Kişiyi bilgilendirmek (mesela kişinin kendini anlatması/tanıtması)
  • Bağ kurmak (kişiyi  anladığını göstermek/hissettirmek)
  • Yerel kaynakları kullanmak
  • Kişilerin güçlü yanlarını görmek/göstermek
  • Sürekliliklerini sağlamak (Mesela normal hayatlarındaki rutinlerini gerçekleştirmeye çalışmak ve onları mağdur gibi göstermemek)
  • Başarı duygusunu tattırmak

Psikolojik ilk yardım nedir?

Psikolojik ilk yardım, acı çeken, desteğe ve yardıma ihtiyacı olan kişiye, insani ve destekleyici müdahaledir.

  • İnsanların rahat ve güvende hissetmelerini sağlamak
  • İhtiyaçların ve kaygıların değerlendirilmesi
  • İnsanların korunarak zarar görmelerini engellemek
  • Duygusal destek sağlamak
  • Acil temel ihtiyaçlarının belirlenmesi

Psikolojik ilk yardım ne değildir?

  • Yanlızca profesyonellerin yapabileceği bir şey değildir.
  • Profesyonel danışmanlık veya terapi değildir.
  • Kişiye, olayın ayrıntılarını konuşması için cesaretlendirmek değildir.
  • İnsanlardan, ne olduğunu analiz etmeleri değildir.
  • Olayların ayrıntılarını anlatmalarını istemek değildir.""

Psikolojik ilk yardım hizmeti sunmaya hazırlık

  • Kriz hakkında bilgi sahibi olmak. (örn: ne zaman oldu? kaç kişi etkilendi?)
  • Mevcut hizmetler hakkında bilgi sahibi olmak. (örn: battaniye,yemek hizmetini kim sağlıyor?) 
  • Güvenlik. (örn: kriz tamamen bitti mi? risk oluşturacak neler var? kriz devam edebilir mi?)
  • Acil arama personelinin işini aksatmamak.
  • Görevimizin sınırlarını bilmek.

Psikolojik ilk yardım hizmeti sunma

Burada 3 önemli faktör var.

1)İZLE   

2)DİNLE 

3)BAĞ KUR


İZLE:

Duygusal, zihinsel ve davranışsal tepkiler izlenir.

  • Güvenliği kontrol et.
  • Acil temel ihtiyaçları olan kişileri kontrol et. (örn: yaralanma)
  • Ciddi stres belirtisi gösterenleri kontrol et.

DİNLE:

  • Desteğe ihtiyacı olanlara yaklaş.
  • İnsanların ihtiyaçlarını ve kaygılarını sor.
  • Sakinleşmelerine yardımcı ol.

Not:  Kişi, o  durumda karşılaşılan tepkiyi kişiselleştirmemeli. Çünkü o tepki insanın genellikle kişiye değil duruma gösterdiği bir tepkidir.

BAĞ KUR:

  • İnsanların temel ihtiyaçlarını bildirmelerine ve buna ulaşmalarına yardımcı ol.
  • Problemleriyle baş etmelerine yardımcı ol.
  • Bilgi ver. (örn: O an ihtiyaç duyduğu şeyin ona ulaştırılacağını söyleyebilirsin)
  • İnsanların sevdikleriyle bağ kurmalarına ve sosyal destek almalarına yardımcı ol.

Üzgün birini nasıl sakinleştiririz?

  • Ses tonu yumuşak ve sakin olmalı.
  • Sakin kalınmalı
  • Göz teması kurulmalı. (dik dik bakarak değil)
  • Kültürel olarak uygunsa elini omzuna koyabilirsin.
  • Eğer doğruysa o kişiye güvende olduğunu söyleyebilirsin.
  • Kişi ayakta ise oturmasını isteyebiliriz. Onun zemini hissetmesi sakinleşmesine yardımcı olacaktır.(Bunu yapmamızdaki amaç, kişiye beden bütünlüğünü koruduğunu farkettirmektir.)
  • Nefes egzersizi yapmak.(Derin bir nefes alıp oldukça yavaş nefes vermek sakinleşmemize yardımcı olacaktır.)

Yardımı sonlandırma

  • Kiş,, sizden sonra ne olacağı hakkında bilgilendirilmeli.
  • Başkası ile devam edecek ise o kişi ile ilgili bilgilendirilir veya tanıştırılır.
  • Olumlu veda et ve iyi dileklerle ayrıl.

Zor durumlarda iletişim

  • Kişinin bulunduğu yeri hissetmesi önemli
  • Kişiyi ''şimdi'' ve ''burada'' ya getir.
  • Kalabalık yönetimi

  1. Herkesin görebileceği yere konumlanmak
  2. Önce kendini tanıt
  3. Hassas gruplara öncelik ver.(örn: hamile,çocuk,yaşlı..)
  4. Krizde, bir lider ile birlikte çalış
  5. Tek bir kişiye ithafen değil de genel çaplı cevaplar vermeye çalış.

Yardımcı davranışlar:                        

  • Sakince dinledi.                        
  • Ailemi aradı.   
  • Bana bir bardak su getirdi.
  • Durumu kontrol altına aldı.

Yardımcı olmayan davranışlar:

  • Durumu kontrol altına aldı
  • Her zaman araya girdi, kendileri hakkında konuştu.

Son birkaç not:

  • Çocuklar krizi kendilerine göre değerlendirir ve anlamlandırırlar. Ve bu yüzden suçluluk duyabilirler.
  • Kültürel ve sosyal normları dikkate alıp, saygı duyarak dinlemek gerekir.






Yorumlar


  1. Blog un hayırlı olsun güzel kızım, fark oluşturarak devam etmen dileğiyle..

    YanıtlaSil

  2. Canim arkadasim ilk blog yazina göre gayet basarili buldum. Bu tarz yazdigin yazilarin ileride hem kendini gelistirmen hem kariyerin acisindan isine cokk yarayacagindan hic süphen olmasin. Bizleride bilgilendirerek sevap da isliyorsun orasi ayri.. bi sonraki yazini heyecanla bekledigimi bildirerek ve basarilarinin devamini dileyerek yorumumu sonlandiriyorum ..öpüyorum yanaklarindan sekerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tesekkür ediyorum güzel yorumların,güzel cümlelerin için canım arkadasim.:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevme Sanatı-Erich Fromm | kitap özeti

SEVME SANATI Erich Fromm Bir Eylem Olarak Sevmek ''Sevgi, sevdiğimiz şeyin büyümesi ve yaşaması için gösterdiğimiz etken (aktif) ilgidir.''  Erich Fromm, kitabında ''sevgi'' nin ne olduğunu, insanların onu nasıl algıladığını, nasıl yaşadıklarını, daha anlamlı yaşayabilmek adına ne gibi pratikler yapılabileceğini tartışıyor. Öncelikle kitabına sevginin bir sanat olup olmadığı tartışmasıyla başlıyor. ''Sevgi'' kavramının bir sanat olduğunun ve bu sanatı icra etmek için de belli bir bilgi ve çaba gereksiniminin olması gerektiği görüşünü savunuyor. İnsanların genellikle sevgi kavramını bir nesne üzerinden yürüttüğüne, sevginin bir yetenek sorunu değil de, sevilir olmak için gösterilen belli başlı davranışlar, dost kazanmak ve başkalarını etkilemek olduğunu anlatıyor. Bunu da şu şekilde açıklıyor: ''İnsanlar sevmenin kolay olduğunu, fakat sevecek -ya da sevilecek- doğru nesneyi bulmanın güç olduğunu düşünür.'' Hatta sevme kavr...

BAĞLANMA-Amir Levine&Rachel Heller|kitap özeti

  B    A      Ğ     L     A    N   M   A Bağlanma teorisinin kurucusu John Bowlby iken, anne-bebek yakınlaşmasına dair bağlanma stilleri ilk olarak Mary Ainsworth tarafından keşfedilmiştir. Peki ya yetişkinlikte duygusal ilişkilerimizdeki yakınlık arayışımız, bağlanma stilimiz nasıl keşfedildi? İşte tamda bu noktada Amir Levine  ve Rachel Heller bu kitabı yazdılar. Öncelikle bağlanma stili nedir? Bağlanma stili, Mary Ainsworth tarafından ileri sürülen ve  anne ile bebek arasındaki etkileşimden kaynaklandığı düşünülen bir kavram aslında. Mary Ainsworth, anne (bakımveren) ile bebek arasındaki bağlanmayı ölçmek adına bir deney ortamı oluşturuyor. Bu deneyin ismi ''Yabancı Ortam Deneyi'' Anne ile bebek bir odaya alınıyor, bebek etraftaki nesneleri incelemeye başlıyor, etrafı keşfediyor ve arada sırada annesinin orada olup olmadığını kontrol etmek adına annesine bakıyor. Bebek odayı keşfederken, anne sessizce oda...

BEŞ SEVGİ DİLİ-Gary Chapman|kitap özeti

  BEŞ SEVGİ DİLİ Yazar, kitaba öncelikle ''evlendikten sonra sevgiye ne olur?'' sorusuyla başlıyor. Evlendikten sonra evliliklerin sürmemesi, iki farklı insanın bir takım konularda ayrı düşmesi, bu fikir ayrılıkları başarıyla atlatanların devam edebildiği, fakat atlatamayanların o ayrılıklarla yollarının ayrıldığı görülmüştür.  Peki acaba neden '' evlendikten sonra sevgi azalır'' diye yaygın görülen bir kanaat vardır? İşte tam da burada ''sevgi dili'' kavramı karşımıza çıkmaktadır. Her birey farklıdır, iki farklı insan aynı evin içine girer ve farklılıklarını kabul ederek birlikte bir yaşam sürdürür. ''Sevgi dili'' denilen kavram ise, sevdiğimiz kişiye bağlılığımızı ve sevgimizi ifade ederken kullandığımız bir dildir.  Birden fazla sevgiyi ifade etme biçimi vardır ve her bireyin ''baskın'' sevgi dili farklıdır. Eğer çiftler birbirinin ''baskın'' sevgi dilini anlamış, öğrenmiş ise, burada i...