Ana içeriğe atla

Kaygı Bozuklukları ve EMDR| Seminerden kısa notlar 06.02.2021

Kaygı bozuklukları ve EMDR 

Kaygı nedir?

Kaygı, kişiyi tehlike karşısında harekete geçiren güdü/duygu.

Kaygı Bozuklukları nelerdir?

1)Panik bozukluk

Kişiyi ölüm korkusuna iten, nefes alma vb gibi fizyolojik belirtiler gösterdiği, öleceğim veya bana yardım gelmeyecek gibi düşüncelerin yaşandığı bozukluktur.

Ataklardan oluşur ve bu ataklar dakikalarca sürebilir.

2)Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB)

Obsesyon: tekrarlayan düşünceler  

Kompülsyon: tekrarlayan davranışlar

Dini, cinsel, temizlik gibi birçok şeyi barındıran takıntılardır.

Suçluluk duygusu çok sık görülür.

3)Özgül Fobi

Kişiye özgüdür.

Uçak korkusu, örümcek korkusu, kapalı alan korkusu vb.

4)Sosyal Fobi

Sosyal fobide, kişinin bir veya birkaç kişinin karşısına çıkması oldukça zordur.

Yapmak isteyip yapamama durumu vardır.

5)Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Kişi, sürekli kötü bir şey olacakmış gibi hisseder.

6)Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)

Kişiyi yaralayan olumsuz bir olayın üstünden 1 aydan çok daha uzun bir süre geçmişse ve kişi bu olayı hala yaşıyorsa bu durum TSSB' ye dönüşür.

***Kişiyi yaralayan olumsuz bir olayın üstünden 1 ay geçmişse ve kişi o olayı hala yaşıyorsa bu durum ''Akut stres bozukluğudur.***

7)Agarofobi

Kaçınamayacağımız durumlarda oluşan kaygı.

''Açık alan korkusu''


***Kaygı, işlevselliği engellemediği sürece gerekli bir duygudur.***

***Bir şeye ne kadar çok anlam yüklersek, o şey bizim için o kadar kaygı nesnesi haline gelir.***

***Kaygı bozukluklarında, 3 kere alınan diyafram nefesi çok önemlidir.***

EMDR

''Göz hareketleri ile duyarsızlaştırma ve yeniden işleme'' Francine Shapiro

Emdr, kişinin geçmişte yaşadığı travmatik olay beynin sağ (duygusal) lobunda yer ettiyse ve beynin sol (mantıksal) lobunda işlenemediyse bu aşamada çift taraflı uyarım sağlar.

Emdr ile duyarsızlaştırmada , kişinin geçmişte yaşadığı olumsuz olaylara gidilir.

Amaç: ya olumsuzu işlemek ya da olumluyu pekiştirmektir.

***Emdr geçmiş anıları silmez,negatif kompülsyonları duyarsızlaştırır ve yeniden işler.***

Emdr 8 aşamadan oluşur.

1) Danışanın öyküsü alınır  

2) Hazırlık yapılır ve danışan bilgilendirilir.

3)Değerlendirme yapılır. (resimler ve negatif kompülsyonlar)

4)Duyarsızlaştırma.

5)Pozitif kompülsyon yerleştirilir.

6)Beden tarama (Bedeni pozitif yerleştirme)

7)Kapanışlar (İşlenebilirliği devam ettirmek)

8)Olumsuz anıyı yeniden değerlendirme.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevme Sanatı-Erich Fromm | kitap özeti

SEVME SANATI Erich Fromm Bir Eylem Olarak Sevmek ''Sevgi, sevdiğimiz şeyin büyümesi ve yaşaması için gösterdiğimiz etken (aktif) ilgidir.''  Erich Fromm, kitabında ''sevgi'' nin ne olduğunu, insanların onu nasıl algıladığını, nasıl yaşadıklarını, daha anlamlı yaşayabilmek adına ne gibi pratikler yapılabileceğini tartışıyor. Öncelikle kitabına sevginin bir sanat olup olmadığı tartışmasıyla başlıyor. ''Sevgi'' kavramının bir sanat olduğunun ve bu sanatı icra etmek için de belli bir bilgi ve çaba gereksiniminin olması gerektiği görüşünü savunuyor. İnsanların genellikle sevgi kavramını bir nesne üzerinden yürüttüğüne, sevginin bir yetenek sorunu değil de, sevilir olmak için gösterilen belli başlı davranışlar, dost kazanmak ve başkalarını etkilemek olduğunu anlatıyor. Bunu da şu şekilde açıklıyor: ''İnsanlar sevmenin kolay olduğunu, fakat sevecek -ya da sevilecek- doğru nesneyi bulmanın güç olduğunu düşünür.'' Hatta sevme kavr...

BAĞLANMA-Amir Levine&Rachel Heller|kitap özeti

  B    A      Ğ     L     A    N   M   A Bağlanma teorisinin kurucusu John Bowlby iken, anne-bebek yakınlaşmasına dair bağlanma stilleri ilk olarak Mary Ainsworth tarafından keşfedilmiştir. Peki ya yetişkinlikte duygusal ilişkilerimizdeki yakınlık arayışımız, bağlanma stilimiz nasıl keşfedildi? İşte tamda bu noktada Amir Levine  ve Rachel Heller bu kitabı yazdılar. Öncelikle bağlanma stili nedir? Bağlanma stili, Mary Ainsworth tarafından ileri sürülen ve  anne ile bebek arasındaki etkileşimden kaynaklandığı düşünülen bir kavram aslında. Mary Ainsworth, anne (bakımveren) ile bebek arasındaki bağlanmayı ölçmek adına bir deney ortamı oluşturuyor. Bu deneyin ismi ''Yabancı Ortam Deneyi'' Anne ile bebek bir odaya alınıyor, bebek etraftaki nesneleri incelemeye başlıyor, etrafı keşfediyor ve arada sırada annesinin orada olup olmadığını kontrol etmek adına annesine bakıyor. Bebek odayı keşfederken, anne sessizce oda...

BEŞ SEVGİ DİLİ-Gary Chapman|kitap özeti

  BEŞ SEVGİ DİLİ Yazar, kitaba öncelikle ''evlendikten sonra sevgiye ne olur?'' sorusuyla başlıyor. Evlendikten sonra evliliklerin sürmemesi, iki farklı insanın bir takım konularda ayrı düşmesi, bu fikir ayrılıkları başarıyla atlatanların devam edebildiği, fakat atlatamayanların o ayrılıklarla yollarının ayrıldığı görülmüştür.  Peki acaba neden '' evlendikten sonra sevgi azalır'' diye yaygın görülen bir kanaat vardır? İşte tam da burada ''sevgi dili'' kavramı karşımıza çıkmaktadır. Her birey farklıdır, iki farklı insan aynı evin içine girer ve farklılıklarını kabul ederek birlikte bir yaşam sürdürür. ''Sevgi dili'' denilen kavram ise, sevdiğimiz kişiye bağlılığımızı ve sevgimizi ifade ederken kullandığımız bir dildir.  Birden fazla sevgiyi ifade etme biçimi vardır ve her bireyin ''baskın'' sevgi dili farklıdır. Eğer çiftler birbirinin ''baskın'' sevgi dilini anlamış, öğrenmiş ise, burada i...