Korku, Kaygı Bozuklukları ve Amigdala
Korku Nedir?
Korku duygumuz bebekliğin ilk aylarında gelişir. Örneğin
annesinden ayrı kalan ve onu göremeyen bebeğin korku duygusu devreye girer ve
bununla birlikte ağlayarak bir tepki gösterir.
İnsan, tehlike karşısında 3 temel davranış gösterir.
Bunlar: kaçmak, donakalmak, savaşmak.
Korku duygumuzun olması sağlıklıdır. Çünkü bizi
dışarıdan gelebilecek herhangi bir tehlikeye karşı davranış geliştirmeye, bu 3
temel davranışı hayata geçirmeye yönlendirir ve bu da bizi korur.
Fakat bu korkunun doğru yönetilebilmesi ve korkuya
verilen bu temel davranışın dozu oldukça önemlidir.
Eğer düşüncelerimizde oluşan korku doğru yönetilirse
gösterilen davranışlarımız da bir o kadar doğru ve sağlıklı olur.
Fakat düşüncelerimizde oluşan korkuyu doğru
yönetemezsek bu korku sağlıklı olmaktan çıkar. Ve bu noktada psikolojik rahatsızlıklarımız
baş gösterir.
Korku, kişiden kişiye düşüncelerimizin farklılığından
dolayı değişir. Herkes belirli durumlara karşı farklı tepkiler ve düşünceler
geliştirirler. Örneğin: Bir kişi yılanı oldukça sevimsiz, korkunç ve çirkin
bulabilirken; diğeri ilginç ve sevimli bulabilir.
Korku duygumuz aynı zamanda ‘’Şöyle
davranırsam/yaparsam böyle olursa/başıma bu gelirse ne yaparım’’ düşüncesini
yani olmayan bir durum hakkında endişelenmeyi de barındırır. İşte bu noktada
yeni bir kavram olan ‘’ kaygı’’ doğar.
Kaygı ve Kaygı Bozukluğu Nedir?
''Kaygı'' kelimesi diğer adıyla ''Anksiyete'' halk
dilinde ise ''evham'' bireyin günlük hayatında her durumda kendini
gösterebileceği bir duygudur. Örneğin bir iş görüşmesine yetişmeye çalıştığımız
esnada yetişebilme telaşımız beraberinde kaygıyı da doğurur. Bu yüzden her
sağlıklı birey kaygı duyar. Fakat kaygı, normalden daha fazla duyulmaya
başlandığı zaman, yukarıda da belirtildiği üzere doğru yönetilemediği zaman ,bireyin
gündelik işlerindeki işleyişi bozduğu zaman, artık kaygı bozukluğu ortaya
çıkar. Çünkü aslında belirli bir neden yokken beynimiz ''ya olursa ne yaparım'' gibi düşünceler üretmeye başlar. Bu da bireyi sıkıntıya, ruhen gergin olmaya
iter.
Kaygı
Bozukluğunun belirtileri nelerdir?
Kaygı bozukluğunun başlıca belirtileri ise şunlardır:
huzursuz ve gergin hissetme, kontrolü kaybediyormuş gibi hissetme, bağırsak ve
sindirim problemleri, ellerde titreme, terleme, çarpıntı hissi, nefes almakta
zorlanma, boğulma hissi, yutkunmada zorluk…
Birey genellikle bu belirtileri gördüğünde ciddi bir
fizyolojik hastalığı olduğunu düşünebilir hatta kaygı bozukluğunun belirtisi
olan kalp çarpıntısı yaşayan bireyler bazen ‘’kalp krizi mi geçiriyorum acaba?’’ diye
düşünerek kendilerini hastanede bulabilirler. Bu da kaygı bozukluğunun bir
başka uzantısı olan panik atak hastalığını bizimle tanıştırır. Aslında bu tam da
tedavi edilmesi mümkün bir kaygı bozukluğunun belirtileridir.
Amigdala, beynimizin ''duygusal'' işlevlerinden
sorumlu Limbik Sistemin bir parçasıdır. Amigdala, daha çok korku, kaygı, panik
ve endişe duygularından sorumludur. Kaygı Bozukluğu yaşanılan zamanlarda
amigdala, olması gerekenden çok daha fazla çalışır. Genelde korku duygusunun
merkezi olduğu ve bundan sorumlu olduğu için, tehlike oluşturabilecek durumlarda
kaçma ya da savunma tepkilerini aktive eder ve vücudumuzu ''bir tehlike var'' alarmına karşı aslında korumaya geçer. Kaygı bozukluklarında da durum bu
şekilde olur. Kaygı geldiği zaman amigdala çok daha fazla aktive olur ve buna
bağlı olarak savunma mekanizması geliştirir.
Kaygı bozukluklarındaki belirtiler (örn. Elde titreme, terleme, çarpıntı hissi) vücudumuzun
aslında çok sağlıklı çalıştığı için bize verdiği bir uyarıdır ve belirtileri bu
şekilde ortaya çıkar.
Kaygı Bozukluğu türleri nelerdir?
Kaygı, aslında psikolojik rahatsızlıkların da
temelinde yatan bir duygu olduğu için psikolojide çok genel bir kavramdır ve
psikolojik rahatsızlıkların doğuşunda rol alır diyebiliriz.
Bu sebeple birden çok türü vardır.
- Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)
- Yaygın Anksiyete Bozukluğu
- Sosyal Kaygı Bozukluğu
- Panik Bozukluk
- Sağlık Kaygısını temel alan bozukluk
- Seçici Konuşmazlık (Mutizm)
- Ayrılık Kaygısını temel alan bozukluk
- Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)
- Çeşitli Fobiler (örn. özgül fobiler)
Kaygı
Bozukluğu neden ortaya çıkar? Kimlerde görülür?
Birey yaşantısı boyunca hayatını derinden etkileyebilecek
belirli travmalar yaşamış ve ya yaşıyor olabilir. Bunlar belki alıştığı
düzeninin bozulmasından, bir yakının kaybından ya da herhangi bir şekilde onu
etkileyebilecek ciddi bir travmadan sonra oluşabilir. Çevresel bu gibi
faktörlerin etkileri ile olabileceği gibi, kalıtsal olarak aktarılmışta
olabilir.
Kaygı bozuklukları, psikolojik rahatsızlıkların büyük
bir bölümünü kapsar ve bu sebeple belirli bir kitlede değil her insanda ve her
yaşta görülmesi mümkündür. Yalnızca genç yetişkinlik ve ergenlikle başlayıp yaş
ilerledikçe de belirli durumlara ve koşullara bağlı artma ihtimali daha mümkündür.
Kaygı
Bozukluklarının Tedavisi nedir?
Kaygı Bozukluklarının tedavisi öncelikle bir
psikiyatrist görüşmesinin ardından ilaçla olabileceği gibi, Psikoterapist ile
birlikte bir terapi süreciyle de olabilmektedir.
Kaygının yoğunluğu ve günlük işleyişi aksatmasının
şiddetine göre hem ilaçla hem psikoterapi ile beraber de uzmanların uygun
gördüğü tedavi yöntemi ile yürütülebilir. Bununla ilgili internet sitemizde yer
alan uzmanlarımızı inceleyip randevunuzu oluşturabilirsiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder